Senaryo

Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı

Değerli medyasistan.com okuyucuları, bu yazımda sizlere ” Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı ” konusunda yapılması gereken çok önemli uygulamalardan bahsedeceğim. Eğer ” Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı ” konusunda ciddi adımlar atmak istiyorsanız konuyu detaylıca incelemenizi ve diğer konularımıza göz atmanızı öneririm.

Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı

Senaryo, belirli bazı kalıplar kullanılarak yazılan bir yazı türüdür. Yazı demekten öte, daha çok görüntü yazmak anlamına gelir. Bu konuda elinizde ciddi bir senaryo olmasını istiyorsanız eğer bazı katı kurallara harfiyen uymanız gerekecektir. Senaryoyu olay anlatma gibi düşünülebilirsiniz. Örneğin arkadaşlarınıza bir konu anlatırken genel olarak düz konuşur, derdinizi olabildiğince anlaşılır şekilde anlatmaya çalışırsınız. Edebi betimlemeler yapmazsınız. Yani senaryonuzu yazarken, olabildiğince sade olmanız gerekir. Senaryonun, asıl itibarı ile “Görüntü Yazmak” anlamına geldiğini anlamanız gerekir. Yani izleyici gözleri ve kulakları vasıtası ile görüntüyü idrak ederken edebiyat yapmak işleri karıştıracaktır.

Senaryo, geniş zaman kipi kullanılarak yazılır. Siz senaryonuzu yazarken, bu yazıyı birçok kişinin uygulayacağını düşünerek yazmalısınız. Örneğin, senaryonuzda bir kişinin kapıyı açması gerekiyor. Sizin yazmanız gereken şey; “Ali kapıyı açar.” Gördüğünüz üzere gayet düz bir şekilde Ali’nin yapması gereken şey anlatılıyor. “Ali, kapıyı açmayı düşündü.” Cümlesinde gördüğünüz üzere Ali, kapıyı açmadı, açmayı düşündü. Bu olayı görüntüye aktardığınız zaman Ali’nin kapıyı açmayı düşündüğünü görüntü ile anlatmanızın imkanı olmayacaktır. Eğer çok kitap okuyorsanız veya bir roman yazarı iseniz bu şekilde yanılgılara kapılabilirsiniz. Çünkü romanda yazıyı yazı ile anlatırsınız ve insanlar onun tüm detayını bilir, sonra hayal etmeye başlar. Siz bir kitap yazdığınızda bir eylemi, edebiyat kullanarak onlarca sayfa ile anlatabilirsiniz. Ama senaryo tam tersidir. Bu gibi nedenlerle tek cümle ve geniş zaman kullanarak işi bitirmelisiniz. ” Esra, evinin kapısından çıkar ve yola doğru koşar.” Bu cümle doğru bir senaryo cümlesidir. Tüm otoriteler de bu yazı şeklini kabul etmektedir. Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı

Senaryo Türleri Nelerdir

Senaryonun dünya genelinde kabul gören ve genel olarak kullanılan iki çeşidi vardır. Ancak bu iki çeşit, genel olarak anlatmak gerekirse sayfa düzeni ile ilgilidir. Bu çeşitler Fransız formatı ve Amerikan formatı olarak adlandırılmaktadır. İki formatta da konu anlatımı aynı şekildedir ancak hareket ve diyalog kısımlarının yerleri değişmektedir. Tabi ki bu durum sizin yazınızı engellemez. Fakat Senaryonuzun uygulanırken nasıl daha kullanışlı olacağını kendi düşüncenize göre belirlemenize yarar. Yani hangi formatta yazacağınıza siz karar vermelisiniz. Ülkemizde daha çok Amerikan formatı kullanılıyor. Bu iki format arasındaki farka gelince Fransız formatında hareketler, anlatım sol tarafta, diyaloglar sağ tarafta bulunur. Yani sayfa dikey olarak ortadan ikiye ayrılmış gibidir. Amerikan formatında ise, hareketler ve anlatım yazılır, hemen altına diyalog yazılır. Yani sayfada her şey alt alta devam eder.

Senaryo Yazı Stili – Yazı Tipi – Yazı Puntosu

Sürekli söylediğim gibi senaryo, her hareketinde kurallar ile yazılmak zorundadır. Bu kurallar her ne kadar anayasa gibi olmasa da, genel kabul gördükleri için profesyonel Senaryo yazarları bu kuralları harfiyen uygular. Siz senaryonuzu yazarken, “yazı stili, yazı tipi, yazı puntosu ile ne ilgisi var bu işin, önemli olan benim yazdıklarım” diye düşünebilirsiniz. Ancak her şeyin olduğu gibi bu işin de bazı kuralları olduğunu unutmayın. Senaryonun genel kabul gören yazı stili word formatında “Courier” olarak kullanılır. Daktilo yazısına benzer. Punto (yazı büyüklüğü) olarak 12 punto kullanılır.

Senaryo Sahne Başlığı

Senaryoda şekil çok önemlidir. Hep dediğim gibi kurallar çok önemlidir. Uygulandığında ise çok güzel bir iş meydana getirilir. Senaryo sahne başlığı da çok önemlidir. Siz artık hikayenizi uygulayıcıya hazırladığınızı biliyorsunuz. Senaryo sahne başlığı da uygulayıcı için olmazsa olmazlardandır. Hikayenizin her bölümü ayrı sahneler olarak ayrıştırılır. Her sahne için ayrı organizasyonlar yapılır. Yani sizin kaleminizden çıkan her sahne için bazen yüzlerce kişi günler öncesinden organizasyonlar yaparlar. Sahnenin nerede olduğu, gündüz mü gece mi olduğu, iç mekan veya dış mekan gibi ayrımlara göre bütün ekip çalışmalarını yapar. Ayrıca o sahnede kimler olduğu da başlık için çok önemlidir. Sizin verdiğiniz bilgilere göre tüm ekip ve oyuncular belirli zamanlarda planlanan organizasyona katılır ve sahnenizin uygulamasını tamamlayıp görsel yayınlamaya hazır hale getirmeye çalışırlar. Buda demek oluyor ki, senaristin kurallara uyması ve işini disiplin içerisinde yapması, tüm ekibi etkileyen bir durum. Örnek olarak Ali ve Esra karakterlerinin bir sahnesi olacak. Siz bu sahnenin başlığını nasıl yazmalısınız. Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı

SAHNE 37
Esra Ev / İç / Gün (Gündüz) / Esra, Ali

Bu şekilde açıklayıcı bir başlık tüm ekip tarafından anlaşılmayı ve organize olmayı kolaylaştıracaktır.

Senarist İle Yapım Ekibinin Ortaklığı

Bir yapımın meydana gelmesi için, yazarın güzel bir konuda, iyi bir hikayesinin olması gerekir. Yapımın ortaya çıkması için ilk adımdır senaryo. Elinizde, mükemmel bir senaryo olduğunu düşündünüz ve bir uygulayıcı ile görüşüp senaryonuzu beğendirdiniz. Anlaşmanızı yaptınız ve senaryonuz bir görsele dönüştürülüp izleyiciye sunulacak. Bu durum bir senarist için inanılmaz heyecanlı bir durumdur. Resmen hikayeniz ölümsüzleşecek. Önce ekipler, yönetmenler, oyuncular, mekanlar belirlenir. Bu arada bu iş çok büyük maliyet gerektiren bir iştir. Böyle bir maliyet, yapımcı için ya kazanca yada zarara dönüşecektir. O yüzden işin çok kaliteli olması gerekir. Tüm ekipler oluşturulduktan sonra senaryonuz uygulanmaya başlar. Ancak, bu saatten sonra sizden senaryonuzda bazı değişiklikler yapmanız istenebilir. Bu talepler yapımcı, yönetmen hatta oyunculardan bile gelebilir. Genel olarak istenen değişiklikler farklı bir deneyim, farklı bir göz olarak algılanmalıdır. Çünkü, herkes bu proje için çalışıyordur ve en iyisi olması için uğraşıyordur. Eğer siz hikayenizde herhangi bir değişiklik yapmayı reddederseniz, bu durumda bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Belki kendi düşüncenizde haklı olabilirsiniz, hikayenize çok büyük emek vermişsinizdir, değiştirilmesi istenen veya düzeltilmesi istenen bölümlerin ne anlama geldiğini sadece kendinizin bildiğini düşünebilirsiniz. İşte böyle durumlarda egonuzu bir kenara bırakmanız gerekecek. Özellikle yapımcı ve yönetmenle birebir çalışıp, hikayenin mantığı çerçevesinde en iyisini yapmanız gerektiğini anlayın. En iyi yapımlar, ekibin en çok işbirliği içerisinde olduğu yapımlardır. Bunları sakın unutmayın. Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı

Senaryo Yazmak

Senaryo yazmak başka bir dünyaya dokunmak gibidir. Yazarın kendi hayatı ile hayal dünyasının birleşiminden doğan yeni bir dünya gibidir. Senarist yapılandırdığı yeni dünyasına karakterler, olaylar, dramalar, komediler gibi hayal gücünün sonsuz dünyasından öğeler kullanarak yazısını yazar. Senaryo konusu da yazarın elindedir. Senaryo, yazım kuralları ve teknik kurallarına uyuduğu takdirde istenilen her konuda yazılabilir. Senaristin hayal dünyası sınırına bağlıdır. Bu açıdan senaryo yazmak, hem yazının yazı olarak değil de görüntü olarak kullanılmasından dolayı hayal gücüne çok daha uygundur. Çünkü senaristin yazdığı yazı yönetmen ve oyuncular aracılığı ile daha da mükemmelleştirilerek görüntüye dökülmektedir. Bu sebeple senarist için çok zevkli bir meslektir. Senarist hayalindeki hikayeyi yazar ve belirli bir süre sonra belki de düşündüğünden çok daha iyi bir şekilde yazdıklarını görüntülü olarak izler. Senaryo Yazmak – Senaryo Yazımı

Senaryo Yazmanın Zor Yönleri

Senaryo yazmak, disiplinli ve ısrarlı yapılması gereken bir iştir. Süreklilik olmazsa başarısızlık kaçınılmaz olur. Yani her gün yazmalısınız. Her an düşünmelisiniz. Senaristliğin tam zamanlı bir meslek olduğunu unutmayın. Hobi olarak yapılabileceği düşünülen bu meslek, çok fazla hayal kırıklığına sebep olmuştur. Şimdi bana diyebilirsiniz; “Ne alakası var ? Ben yıllardır bir senaryo üzerinde çalışıyorum. Neredeyse tamamlamak üzereyim veya tamamladım. Olmaz ne demek ? ” Bu düşüncelerinizde kendinize göre haklı olabilirsiniz. Ancak, değişen hayat şartları senaryonuza uygulandı mı ? Siz senaryonuzu on yıl içinde yazmış olsanız bile, onuncu yılın son ayında tüm senaryonuzu tekrardan düzenlemeniz gerekecek. Çünkü her şey değişiyor ve fikirleriniz de değişiyor. Bunun gibi birçok sebep sıralayabiliriz. Ancak lafı uzatmayalım. Senaristler bazen haftada bir bölüm dizi senaryosu yazarlar. Bazı senaristler birkaç senaryo işinde çalışırlar. Ülkemiz görsel medya şartları Dünya’ya göre çok zordur. Örneğin televizyonda izlediğiniz yerli bir çok dizinin bölüm süresi iki saati geçer. Ancak yabancı bir dizi izlediğinizde süreler ortalama elli dakika gibidir. Bu tabi ki izleyicinin talebine, yapımcının daha çok kazanma isteğine ve hatta yayınlayan televizyon kanalının daha çok kazanma isteğine bağlı olabilir. Burada sıkıntıyı tüm ekip çeker. Senarist ise bu kadar uzun senaryoyu yazıp, uygulayıcıya yetiştirmek için bir maratona başlar. Bazen uyumaya bile zamanınız olmayabilir. Hayal gücünüzü çok fazla zorlamanız gerekir. Sürekli stresli olabilirsiniz. Sonuç olarak yoğun bir çalışma ve sürekli yazmakla bu durumun üstesinden gelebilirsiniz. Ancak, verdiğiniz tüm emeklerin sonucunu gördüğünüzde tüm o strese ve yoğunluğa fazlasıyla değdiğini anlayacaksınız.

Eğer gerçekten bu işi yapmak istiyorsanız, zaman kaybetmeye hiç zamanınız yok. Şu anda önünüze bir sayfa açıp yazmaya başlamanızı öneririm.

Senaryo ile ilgili tavsiye bir konu
Senaryo Yazmak Kolay mı ? Zor mu ? Herkes Senaryo Yazabilir mi ?


Yorum ekle